Yapay Zeka ve Duygular
Bu hafta HBR Dergisinde Ezgi Dağüstün’ün “Yapay Duygular Gelecekte Taklit Edilebilir mi” başlıklı yazısını okudum.
Yazıda, yapay zekanın insan duygularını taklit edip edemeyeceği konusu ele alınıyor. Duygusal zeka kavramının önemi ve bu yetkinliğin geliştirilmesinin zorlukları vurgulanıyor. İnsanın kendini ve duygularını tanıma sürecinin karmaşıklığına değinilirken, yapay zekanın duyguları ne derece anlayıp taklit edebileceği sorgulanıyor.
Tiffany Watt Smith’in “Duygular Sözlüğü” adlı eserinden örnekler verilerek, çeşitli kültürlerde farklı duyguların nasıl yaşandığı ve tanımlandığı anlatılıyor. Duyguların fizyolojik ve psikolojik yönlerine dair bilgiler sunuluyor ve yapay zekanın duyguları algılama kapasitesinin etik ve pratik boyutları tartışılıyor.
Son olarak, insanın derin ve karmaşık duygusal yapısının, yapay zekanın standartlaştırma çabalarıyla ne kadar uyumlu olabileceği sorgulanıyor.
Bu yazı sayesinde giriş yaptığım “Duygular” bilmediğim bir çok konuyu araladı. Bir yandan yapay zeka teknolojilerinin duygularımıza yönelik çalışmalarını öğrenirken, dğer yandan duygularımızın zengin dünyasını araladım.
Bu güzel yazının sonunda da belirtildiği gibi duygularımızın yapaylaştırılması gerçekten gerekli mi?
Sizlerin de düşüncelerinizi öğrenmek isterim.