Uzaylarda Aramam!

Bizden Sonrakilerin Kaderi

Soner CANKO
3 min readJul 26, 2019
Photo by NASA on Unsplash

Teknoloji dünyasına yön veren iki önemli ismin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalar gündemi fazlasıyla meşgul etti. Bu açıklamalar elbette teknolojiye gönül veren biri olarak benim de dikkatimi çekti. Tesla Motors ve SpaceX şirketlerinin kurucusu Elon Musk ile Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’tan bahsediyorum. Musk, iki yıl önce çalışmalarına başladığı ve NeuraLink ismini verdiği yeni şirketiyle ultra yüksek bant genişliğine sahip beyin-bilgisayar arayüzü geliştirmeyi amaçlıyor. Bu yolda önemli aşamalar kaydettiklerini anlatan Musk, bu girişimi hayata geçirirken neyi hedeflediklerini ise “beyin hastalıklarını anlamak ve bu hastalıkları tedavi etmek, insanların beynini koruyup daha iyi gelişebilmelerini sağlamak ve daha iyi bir geleceği mümkün kılmak” olarak açıklıyor.

Peki, bu “kıymetli” amaçlarla yola çıkılan projede insan beynine nasıl müdahale edilecek? Her biri 1000 nöronu okuyup yazabilecek 10 elektrotun beyine implant edilmesiyle beyin-bilgisayar arayüzünün yaratılacağı projede, mikroskobik liflerin insan beynine implant edilmesi planlanıyor. Yani binlerce elektrot özel bir robot ile herhangi bir sağlık sorununa neden olmadan kortekse yerleştirilecek ve bluetooth bağlantısıyla beyin-bilgisayar uyumu sağlanarak beynin sürekli gelişmesi sağlanacak.

Jeff Bezos ise bir süredir uzay çalışmalarına ciddi miktarda yatırım yapıyor. Blue Origin adlı şirkete yaptığı büyük yatırımlarla dikkat çeken Bezos, uzay çalışmalarına ayırdığı bu büyük meblağın nedenini ise şöyle açıklıyor: “Dünya’yı ve insanlığı kurtarmak adına uzaya gitmek zorundayız. Bizden sonra gelecek olanların kaderi buna bağlı.”

Görsel kaynak: https://www.blueorigin.com/

Bu iddialı girişimler ve açıklamalar gelecekte bizi bekleyenlerle ilgili ister istemez daha fazla kafa yormamıza neden oluyor. Kişisel fikrimi ifade etmem gerekirse, Musk ve Bezos gibi son derece başarılı ve vizyoner iş insanlarının artık bu görüşleri abarttıklarını söyleyebilirim. Amaçlar her ne kadar iyi niyetli olsa da ortaya çıkacak sonuçlar hayal edilenlerden çok daha farklı olabilir.

Elon Musk’ın projesinde olduğu gibi insanı bambaşka bir canlıya, deyim yerindeyse “robohuman”a dönüştürebilme potansiyelini de taşıyan bu tip girişimlere balıklama atlamak yerine daha mesafeli yaklaşmanın uygun olduğunu düşünüyorum. Üstelik gezegenimizi daha yaşanılabilir kılmak yerine uzaya gitmenin, vücudumuza yeni implantlar takmanın bir çözüm olmadığı kanaatindeyim. Yeryüzünde çözülecek binlerce sorun var ancak bu sorunlarla birlikte aslında yeterince kaynak da mevcut… Yeter ki o kaynakları doğru ve etkili kullanmayı becerebilelim.

Bu noktada topluma kanaat önderliği eden Musk ve Bezos gibi kişilerin “abartılı fikirler” yerine hâlihazırda gezegenimizde var olan kaynakları nasıl verimli kullanabileceğimiz üzerinde düşünmeleri, eşitlik temeli üzerinde yeşeren paylaşım kültürünü egemen kılmak ve dünya kaynaklarına gerçek anlamda saygı duymak gibi konulara kafa yormaları daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Yazıma burada “Uzaklarda Aramam” şarkı sözleriyle son veriyorum :)

Twitter | LinkedIn | Youtube| Web

--

--

Soner CANKO
Soner CANKO

Written by Soner CANKO

StartUp Dostu ® — FinTech Istanbul ® — SC Yönetim Danışmanlık ®

No responses yet