Hepimiz Yaş Alıyoruz!
Peki, Yaşlı Haklarını Ne Kadar Biliyoruz?
Öyle hızlı bir tempoda yaşıyoruz ki zamanın nasıl geçtiğini unutuyoruz. Özellikle de hep bir yerlere yetişircesine yaşadığımız, iş ve hayat dengesini tutturmaya çalışırken saatleri ve günleri dahi birbirine karıştırabildiğimiz günümüz yoğunluğunda bazen aynaya bakıp aynı tepkileri kendimize de verebiliyoruz… “Yüzümdeki bu ince çizgi ne zamandan beri var?”
Yaş alıyoruz; yaş alırken pek çok tecrübe kazanıyor, gelişiyor, değişiyor, bilgeleşiyoruz… Yaş almayı bu nedenlerle çok değerli buluyorum, yüzümdeki çizgileri yine bu nedenlerle yaşadığım tüm anıların, beni ben yapan hatıraların izleri olarak görüyorum.
Diyeceksiniz ki, Dijital CEO şimdi neden yaşlanmaktan bahsediyor? :)
Nedeni, özellikle bilgi güvenliği konusunda ileri yaşlardaki bireylerin bilinçlenmesi amacıyla önemli iş birlikleri gerçekleştirdiğimiz 65+ Yaşlı Hakları Derneği’nden sizlere bu yazımda biraz bahsetmek istemem… Dr. Gülüstü Salur’un kuruculuk ve başkanlık görevini üstlendiği bu dernek; yaşlılarıyla huzur içinde bir toplum yaratmak amacıyla sürdürülebilir, örnek olan modeller geliştirmeyi ve bu modelleri hayata geçiren öncü kurum olmayı hedefliyor. Salur, derneğin isminde “yaşlı” kelimesini neden özellikle geçirdiklerini şu sözlerle açıklıyor:
“Yaşlılıkla ilgili algının ülkemizde değişmesini çok arzu ettik. Yaşlı sözcüğüne karşı toplumda büyük bir direnç olduğunu gördük. Kimse kendini ‘yaşlı’ olarak tanımlamak istemiyordu. Hatta görüştüğümüz iletişim şirketleri bize içinde ‘yaşlı’ kelimesi geçmeyen isimler önerdiler uzun süre… Ama biz ‘yaşlı’ sözcüğünün gururla, onurla, sağlıklı, hayatın içinde kalarak taşınabilecek güzel bir anlamı olduğunun farkındaydık ve bu anlamın bir algı değişikliğiyle tekrar dilimize kazandırılmasını diliyorduk…”
Dernek bu kapsamda yaşlılık ve yaşlı toplumu için sağduyulu ve ileriye dönük bir planlamayı içeren yaşlılıkla ilgili bireysel ve toplumsal konularda Türkiye’deki farkındalığı artırma, yaşlı hakları için farkındalığı yükseltme ve savunucusu olarak görev yapma ve yaşlılar için “evde” (yerinde), günlük bakım merkezlerinde, yatılı kurumlarda geleneklere ve ihtiyaçlara uygun bakım modelleri geliştirerek mümkün olan en iyi bakımı desteklemek gibi birtakım önemli çalışma alanlarında faaliyet gösteriyor.
Özellikle önümüzdeki yıllarda yaşlı nüfusunun hem dünyada hem de ülkemizde çok daha artacağını göz önüne aldığımızda, bu tip sosyal sorumluluk faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu da daha iyi anlıyoruz.
