Dijital Çağda Liderlik (2)
Dijital Çağın Yaratıcıları
Dijital Çağda Liderlik 1 yazımda, “Dijital Liderin” kendine sorması gereken iki sorudan bahsetmiştim.
- Birey olarak dijital dönüşümde nerede olmalıyım?
- Liderlik ettiğim ekibimi bu dönüşüm içinde nasıl konumlandırmalıyım?
Bir dijital liderin olup biteni takip etmesi, anlamaya ve anlamlandırmaya çalışması kaçınılmaz. Bir liderin, faaliyet gösterdiği sektör ve yönetim alanı ne olursa olsun, algoritmaları, yapay zekâ uygulamalarını, büyük veriyi, blockchain’i, IoT ve 5G gibi teknolojileri anlamadan başarılı olması pek mümkün görünmüyor. Evet, bugünden yarına belki değişim yıkıcı değil; ancak 3 — 5 — 10 yıllık dönemlerde bu etkinin çok daha sarsıcı olacağından hiç şüphem yok. Öte yandan, bir lider bu yetileri kazanmadığı takdirde ikinci soruya sağlıklı cevap veremeyecektir.
Bir lider, çalışanlarıyla yenilikçi teknolojiler arasında seçim yapması gerekince nasıl karar verecek? Ekipleri kaybetmek ile yeniden konumlandırmak arasındaki ince çizgi hiç olmadığı kadar zorlaşacak. Teknolojileri, veriyi ve emekçileri tanıyan, artıları ve eksileriyle değerlendirebilen dijital liderlerin daha sağduyulu ve sağlıklı kararlar alabileceklerine inanıyorum.
Gözlemlediğim en önemli değişim, yenilikçi teknolojilerin dijital emekçilere daha çok bilgi ve seçenek sunması. Çağdaş ve etik değerlere sahip dijital emekçiler, yeni araçları kullanarak, bir sanatçı gibi titiz, özgün ve estetik sonuçlar üretme şansına sahipler. Eğer lider ve emekçiler bu çerçevede ekip olarak hareket edemezlerse; bireylerin, şirketlerin ve nihayetinde dünyanın geleceği için kötü haberlerin kaçınılmaz olduğunu da söylemeden geçmemek gerekiyor…
Makinelerin ve yazılımların gelişim süreci daha başarılı algoritmaların ortaya çıkmasını sağlıyor ancak bu gelişimi vicdan, ahlak, etik gibi unsurlarla birleştirmek insana düşüyor. İşte bunu kavradığımız anda bir aydınlanma yaşamamız da artık kaçınılmaz oluyor. Şunun altını çizmekte fayda var. Liderleri lider yapan nokta dijital çağın araçları değil. Tam tersine, dijital çağın yaratıcıları başarılı liderlerin ta kendisi. Yani bu büyük etkinin odağında makineler değil, aslında insan var.
Tam da bu noktada okuduğum yeni bir kitaptan bahsedeceğim Gerd Leonhard’ın ‘Teknolojiye Karşı İnsanlık’ isimli eserinde teknolojinin katlanarak ilerlediğini belirtiyor. Bu muazzam ilerleme ve potansiyel karşısında büyük ve yeni sorumluluklar ortaya çıkıyor. Yazar, bugüne kadar insanlığa hizmet eden bilim ve teknolojinin bu yönde devam edip edemeyeceğini de sorguluyor. Bu kitapla ilgili daha uzun bir analizi yakında Medium sayfamda okuyabileceksiniz. :)
Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum. :)