2018'de Doğanların Asla Deneyimleyemeceği 10 Şey

Açlıktan Robotlara Fütürizm

Soner CANKO
5 min readJun 28, 2018
Photo by Victor Garcia on Unsplash

Teknolojideki hızlı dönüşüm; ulaşımdan tarıma, ödemelerden günlük yaşama kadar birçok alanda yepyeni kapıları da aralıyor. Nüfusun hızla arttığı ve kaynakları hızla tükettiğimiz bir dünyada teknolojideki gelişim, sorunları çözmek için de insanlığın elindeki önemli bir koza dönüşüyor.

Teknolojik gelişmelerin ne denli hızlı yaşandığını anlamak için bundan 20–30 yıl kadar önce hayatımızda olan teknolojilerin bugün ne noktada olduğunu düşünelim. Evlerimizdeki koca koca telefonları eşimizi dostumuzu aramak için kullanıyorduk. Ardından cep telefonları hayatlarımıza girdi. Zaman içinde bu telefonlar hem akıllandı hem de son birkaç yılda mini bilgisayarlara dönüştü.

Müzikte de benzer bir dönüşüm yaşandı. Geçmişte de müzik dinliyorduk fakat hayatımızda taş plaklar, kasetler vardı. Bugün ise akıllı telefonlarımızdaki uygulamalar ve internet bağlantısı sayesinde istediğimiz yerden, istediğimiz zaman milyonlarca şarkı arasından istediğimizi seçip dinleyebiliyoruz. Disketlerden Blu-Ray’e varan yolculuk da buna güzel bir örnek oluşturuyor. Bu dönüşümlere, genç arkadaşlarımız hariç hepimiz tanıklık ettik.

Peki, teknoloji yerinde mi sayacak? Elbette hayır. Teknolojik dönüşüm ve dijitalleşme devam edecek ve bugün hayatımızda olan cihazlar, deneyimler ve yaşam tarzları geleceğin nostaljisi olacak. 2018 yılında doğanların, bugün hayatımızda olan hangi teknolojileri ve kavramları nostalji olarak göreceğini hiç düşündünüz mü? Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde okuduğum futurism.com’da yayımlanmış olan bir makale oldukça hoşuma gitti ve kısa bir derlemesini bu yazıda sizlerle paylaşmak istedim. İşte Kristin Houser ve Patrick Caughill tarafından yazılan makalede listelenen ve 2018’de doğanların muhtemelen asla deneyimleyemeyeceği 10 şey…

1. Uzun seyahatlerden Sıkılmadınız mı?

Ulaşım, teknolojinin en gelişmiş olduğu alanlardan biri olmasına karşın okyanus aşırı yorucu seyahatlerde hala çok uzun sürelerden bahsediyoruz. İyi haber şu ki, ulaşım alanındaki gelişmeler önümüzdeki dönemde de devam edecek. Yeniden kullanıma girmesi beklenen süpersonik uçaklar sayesinde uçuş süreleri kısalacak fakat özellikle maliyeti nedeniyle süpersonik uçakların dar bir kesime hitap etmesi bekleniyor.

Ulaşımda asıl devrimin ‘hyperloop’ teknolojisi ile yapılacağı öngörülüyor. Elon Musk tarafından yatırım yapılan ve gündeme taşınan hyperloop teknolojisi ile bugün beş saati bulan New York ile Washington arasındaki seyahat süresinin 30 dakikaya indirileceği ifade ediliyor. Farklı oyuncuların da bu alanda çalışmaya başladığını düşünecek olursak, uzun seyahat sürelerinin önümüzdeki yıllarda nostaljik birer hikâyeye dönüşmesi şaşırtıcı olmayacak.

2. Ehliyetler tarihe karışacak

18 yaşına basan birçok gencin yaptığı ilk işlerden biri ehliyet almak olmuştur. Ancak her geçen gün gündemde kendine daha fazla yer bulan sürücüsüz arabalar, ehliyet sahibi olmayı bir zorunluluk olmaktan çıkaracak. Birçok trafik kazasının insan hatasından kaynaklandığını ve bu kazalarda çok sayıda kişinin öldüğünü göz önüne alacak olursak; bu dönüşümün, trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısını azaltacağını da söyleyebiliriz.

3. En zeki varlık artık insan değil

Yapay zekâ ve robotlar kısa süre öncesine kadar bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz, bilim ve teknoloji dergilerinde okuduğumuz ütopik görünen kavramlardı. Ancak yapay zekâ devriminin ayak sesleri giderek daha fazla duyuluyor. Zekâ oyunlarında en başarılı insanları yenen robotlar, çeşitli sektörlerde denemeleri yapılan Sophia benzeri insansı robotlar ve birbirlerine okuma öğreten robotlar bize gelecekte yapay zekânın hangi noktaya ulaşacağına dair ipuçları veriyor. İnkâr edemeyeceğimiz bir gerçek var ki, yakın gelecekte dünyanın en zeki varlıkları insanlar olmayacak.

4. Aynı dili konuşamamak sorun olmaktan çıkacak

İlkel insanlar işaretlerle ve seslerle iletişim kurabilirken, medeniyetlerin gelişmesiyle toplumlar kendi dillerini geliştirdi ve farklı coğrafyalarda farklı diller konuşulmaya başlandı. İngilizce en yaygın kullanılan dil olurken İngilizce bilmeyen kişiler, farklı toplumlardan kişilerle iletişim kurmakta zorlandı. Son yıllarda dil bariyerini ortadan kaldıracak gerçek zamanlı çeviri çözümleri denenmeye başlandı ve bu denemelerde başarılı sonuçlar ortaya çıktı. Skype, Google, Waverly Labs yapay zekâ tabanlı çözümleri kullanıma sunarken, kısa süre içinde bu tarz çözümlerin geniş kullanıma ulaşması bekleniyor.

5. İnsanoğlu kabuğunu kıracak, Kızıl Gezegen Mars’a yol alacak

Milyonlarca yıllık bir geçmişe sahip olan insanoğlu bu sürecin tamamını Dünya’da geçirdi. Bir yanda teknolojideki gelişim yeni kapıları aralarken, diğer tarafta artan nüfusun da etkisiyle Dünya’daki kaynaklar azalmaya başladı. Bu durum, insanlığı yeni arayışlara itti. Elon Musk’ın vizyonu ile bir hayalden gerçeğe dönüşmeye doğru ilerleyen Mars’ta yaşam fikri, kısa süre içerisinde gerçeğe dönüşecek gibi görünüyor. Musk, Kızıl Gezegen’de yaşam vizyonunu 2024 yılına kadar hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu adım gerçekleştiğinde insanoğlu kabuğunu kıracak ve Dünya dışında da yaşamaya başlayacak.

6. Yeni sağlık sorunu: Ses kirliliği

“Hadi canım!” dediğinizi duyar gibiyim ama ne yazık ki gerçek böyle. Şehirleşmenin oluşturacağı yeni sağlık sorununun ses kirliliği olacağı, dünyanın geleceğinin tartışıldığı çeşitli platformlarda yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Birleşmiş Milletler de 2100 yılında dünya nüfusunun 10,8 milyar olacağını ve nüfusun yüzde 84’ünün şehirlerde yaşayacağını tahmin ediyor. Bu veri, 2018 yılında doğanların önemli bir kısmının sessizliğin keyfini çıkaramayacağını işaret ediyor.

7. Dünyadaki açlık problemi sona erecek

Açlık, bugün dünyanın en önemli sorunlarının başında geliyor. Günlük hayatımızın yoğun temposunda bunun pek farkında olmasak da bugün bir milyarın üzerinde kişi açlık sorunu yaşıyor. Açlık sebebiyle dünyada her saniye bir kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Maalesef bunlar suratımıza bir yumruk gibi inen acı gerçekler. Peki, böyle mi devam edecek? Artan nüfus ile tükenen kaynaklar açlık sorununu daha ileri seviyeye mi taşıyacak? Bu soruların yanıtı “Hayır!”. Artmaya devam eden şehirleşme sonucunda oluşan nüfus artışı, geleneksel tarım yöntemlerinin yetersiz kalmasına yol açacak ancak inovatif çözümler gıda ve açlık sorununu çözecek. Kentsel tarım, dikey tarım gibi yeni çözümler yaygınlaşacak ve dünyada açlık sorunu tarihe karışacak. Bu umut verici bilgiye rağmen biz yine de bugün dünyada açlığın azalması için elimizden geleni yapmaya devam edelim.

8. “Sevgili nakit, buraya kadarmış”

Kartların hayatımıza girmesi ve toplumlar tarafından kabul görmesiyle bireysel harcamalarda nakit kullanımı azalmaya başladı. Bu da bizleri, en büyük hayalim olan “nakitsiz ödemeler” dünyasına taşıyor. Plastik kartların yanı sıra telefonlar, saatler, bileklikler ve yüzükler de içinde bulunduğumuz dönemde yeni ödeme araçları olarak karşımıza çıktı. Bu amaca hizmet eden ve gelecek vadeden bir diğer kavramın da kripto paralar olması mümkün. Bugün bir ödeme aracı olmaktan uzak gördüğüm bu araçlarla arama mesafe koysam da maliyet, süre ve performans anlamında gelişme sağlanır ve düzenleyiciler hareket alanını tanımlarsa kripto, sanal ya da dijital para olarak adlandırılan bu para türleri, başlıca nakitsiz ödeme araçlarından birine dönüşebilir. Tüm bu alternatif ödeme yöntemlerinin yaygınlaşması sayesinde, 2018 yılında doğan kardeşlerimize ödemelerin nakitle yapıldığı eski günleri anlatacağımız bir gelecek hazırlayacağız.

9. Dijital güvensizlikte çare Kuantum Bilgisayarlar

Teknoloji sadece iyi niyetli kişilerin değil, kötü niyetli kişilerin de işlerini kolaylaştırıyor. Sayısı ve çeşidi artan siber saldırılar, bireylerin dijital dünyada yaptığı işlemlerde güvensizlik duymasına ve kendisini rahat hissetmemesine sebep oluyor. Gelecekte en önemli teknolojilerden biri haline gelecek olan nesnelerin internetinin bile gerekli güvenlik önlemleri alınmadığında tehdide dönüştüğünü dünya yaşayarak öğrendi.

Bu tehditleri önlemek için şifreleme yazılımları kullanılıyor ancak bu yazılımlar da henüz yüzde 100 güvenlik sağlamıyor. Tam da bu noktada kuantum bilgisayarlar yardıma yetişecek. Kuantum bilgisayarların gelişmesiyle hesaplama güçleri artacak ve yüksek hızlı kuantum şifreleme sayesinde daha iyi güvenlik sistemleri geliştirilecek. Böylece dijital güvensizlik bir sorun olmaktan çıkacak.

10. Elveda tek ekranlı kullanıcı deneyimi

Bugün dijital cihazlarımızda kullanıcı deneyimi, bir ekran ve klavyeyle sunuluyor. Kanıksadığımız bu durumu artık yadırgamıyoruz. Ancak sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi henüz emekleme aşamasında olan teknolojiler, kullanıcı deneyiminin dinamikleşmesini sağlayacak. Mimik tanıma ve dil işleme gibi yeni teknolojilerin de gelişmesiyle kullanıcı deneyimi bugünkünden çok daha farklı bir noktaya doğru ilerleyecek ve kendimizi, Azınlık Raporu filmindekine benzer sistemlerle etkileşim halinde olduğumuz bir dünyada bulacağız.

Twitter | LinkedIn | Youtube| Web

--

--

Soner CANKO
Soner CANKO

Written by Soner CANKO

StartUp Dostu ® — FinTech Istanbul ® — SC Yönetim Danışmanlık ®

No responses yet