Soner CANKO
4 min readApr 25, 2021

--

100 yıllık bankacılık sektörünü 10 yıllık FinTechler sallıyor

Geçtiğimiz günlerde konuk olduğum BloombergHT — Finansal Teknoloji programında deneyimli haberci Sefer Yüksel ile son zamanlarda gündemde olan FinTech gelişmelerine dair önemli konular hakkında hızlı bir değerlendirme yaptık. İzleyemeyenler için soru ve cevaplardan oluşan kısa bir yazılı özet yapmak, dileyenler için de programın video kopyasını paylaşmak isterim.

JP Morgan Chase — CEO Jamie Dimon tarafından hissedarlara yazılan yıllık mektupta FinTechlerin bankalar için muazzam rekabetçi tehditlerden biri olarak nitelendirirken özellikle FinTech şirketlerinin hem dijital hem de fiziksel bankacılık ürün ve hizmetlerinin oluşturulmasında büyük adımlar attığını vurguluyor. JP Morgan gibi dünya devi bir bankanın tepe yöneticisinin bu açıklamalarını banka, FinTech ve BigTech rekabetinin geldiği noktaya bakarak nasıl okumak gerekiyor?

Dünyanın en değerli bankasının başında olan Jamie Dimon’ın yaptığı açıklamaların, geleceği öngörmek adına oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Dimon, yaptığı açıklamada FinTechlerin sektörde geçici değil kalıcı olduklarına ve bankaları daha küçük bir oyun alanına doğru yönelttiklerinden söz ediyor.

Bankalar özellikle son 30 senede dijitalleşmeyi ve teknolojiyi, değişimin ve dönüşümün önemli bir anahtarı olarak değil sadece kanal yönetimi olarak gördüler. Fakat FinTech ve BigTechler, bu süreçte, tüketicilere daha yakın ve daha odaklı olarak çalıştılar. Daha çevik ve ekonomik hizmetler üreterek ürün ve hizmetlerinde yaratıcı olmayı başardılar. FinTech ve BigTechlerin son 20 senedeki bu çabaları, bugün dünyanın en büyük bankasının 25 senelik tepe yöneticisine böylesi bir açıklama yaptırmasının ardındaki sebeplerden biri olduğunu söyleyebiliriz.

Paypal’ın çıkaracağı Super App’in de bankaları tedirgin etmesi gerektiği yorumları var. Bu ve benzeri süper uygulamaların piyasayı nasıl etkilemesini bekliyorsunuz?

En çok kullandığımız uygulamaların bir araya gelip tüm bu uygulamaların birbiriyle etkileşimli ve iç içe geçmiş olarak çalışmasına Süper Uygulamalar yani Super App diyoruz.

Uzak doğudan başlayan bu akım, günümüzde diğer coğrafyalara da yayılmaya başladı. Kuzey Amerika’da bir ilk olan ve FinTech dünyasının en eski ve en büyük oyuncusu Paypal’dan Süper App haberi gelmesinin önümüzdeki dönemlerde süper uygulamaların FinTechler için çok büyük bir adım olduğunu söyleyebiliriz.

Siz birçok FinTech şirketine danışmanlık veren tarafsız da bir uzman olarak Türkiye’de banka FinTech ilişkilerini nasıl görüyorsunuz? Bu ilişkilerde gördüğünüz olumlu taraflar ve eksiklikleri nasıl sıralarsınız?

Türkiye’de banka ve FinTech ilişkilerinden bahsederken, Ülkemizde 100 yıllık bir geçmişi bulunan bankacılık sektörünü, genç bir sektör olan FinTechler sallıyor diyebiliriz. Sektörün tüm hacimlerine ve işlerine yeni bir rakip doğmuş gibi görünüyor. Hâlbuki bunu bir rekabet olarak değil dünyada son 10 senedir yaşanan büyük bir değişimin sonucu olarak görmeliyiz.

Artık tüm ülkeler ve düzenleyiciler finansal erişilebilirliğin dünya genelinde yayılmasını, hızlanmasını ve kolaylaşmasını istiyor. Fakat bankalar açısından bu kolay kabul edilebilir bir istek değil çünkü bankalar da bunu ucuz, kolay ve hızlı olarak yaptıklarını düşünüyorlar. FinTechler ise bizlere her şeyin daha hızlısının, daha kolayının ve daha ekonomiğinin mümkün olduğunu ispatlıyorlar.

Değişime direnen bankaların ve değişimi kabullenen bankaların olduğunu da görüyoruz. Önümüzdeki günlerde özellikle 2021 senesinde bu konuda daha somut adımlar atılarak bankalar ve FinTechler arasında yeni sağlıklı iş modellerinin inşa edileceğini düşünüyorum.

FintechLIVE’ın her ay güncellediği verilere göre mart ayında dünyadaki unicorn sayısı 157'ye ulaştı ve toplam piyasa değerleri 1.62 trilyon dolar oldu. Listeye baktığımızda ilk 6 unicornun piyasa değeri 90 milyar doların üzerinde, 24 tanesinin piyasa değeri ise 10 milyar doların üzerinde ve bu şirketlerin birçoğunun kuruluşu 2010 yılı sonrası. Finans dünyasındaki değişimi bizlere oldukça net gösteren bu verileri nasıl yorumlamak gerekiyor?

Veriler oldukça çarpıcı, 157 tane FinTech unicornun olduğunu ve bunların çocuğunun da ağırlıklı olarak son 10 yılda çıktığını görüyoruz. Bu tabloda FinTechlerin geçici değil kalıcı olduklarını ve aynı zamanda finans sektöründe bankalar ile beraber önemli oyuncular olarak yer aldığını görüyoruz. Tablo, bankaların son kullanıcının lehine FinTechlerle işbirliği yapmalarının gerektiğini ve kullanıcı dostu olarak, ekonomik ürün ve hizmetler sunmaları gerektiğini bizlere gösteriyor.

Bu tablonun gelecek için çok önemli işaretler verdiğini görüyor ve değişimin daha hızlı olacağı bir 10 sene bizleri bekliyor diyebilirim.

Bloomberght.com’da yazdığınız köşe yazınızda finansal teknoloji alnında gündemde olan ve geleceğe ışık tutacak 6 önemli başlığa dikkat çektiniz. Bunlardan ilki de açık bankacılık. Yazınızda açık bankacılığın yaygınlaşmasının istenilen seviyede olmadığına yönelik de seslerin yükselmeye başladığını belirtiyorsunuz. Bu eleştirilere katılıyor musunuz? Burada nasıl bir yol izlenmesi gerekir?

Açık bankacılığı en planlı ve sistematik biçimde uygulayan ülkelerden biri olan İngiltere’de bile üç yılda açık bankacılık hizmetlerini kullanan nüfus oranının yüzde 5'in altında bulunması, yaygınlaşmanın artması için yeni aksiyonlara ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Dünyanın birçok pazarında açık bankacılık konusunda henüz yeterli adımlar atılmadı ama önümüzdeki dönemde başta Avrupa Birliği olmak üzere açık bankacılık konusunda önemli adımlar atılacağını ve artık en çok kullandığımız market uygulamasından bankacılık yapacağımız günlerin yakın olduğunu göreceğiz.

Buy now pay later (BNPL), dijital banka ve RegTech öne çıkmasını beklediğiniz diğer alanlardan. Bu alanlarda FinTech dünyasını neler bekliyor?

Özellikle pandemi döneminde tüketimi yönetmek adına önemli bir araç olan ve Türkçe karşılığının da “Şimdi Al Sonra Öde” olduğu “Buy Now Pay Later”, dünyada yeni yeni yayılmaya başladı. Yaygınlaşma, inovasyon ve yatırım haberleriyle şimdiden FinTech alanında en sık karşılaştığımız ifadelerden biri haline geldi.

RegTech regülasyon arbitrajından kaynaklı fırsatların olduğunu ve şubesi olmayan dijital bankaların da yükselen trendlerde olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz ay içerisinde bizim finans sektörümüze de bu tür düzenlemelerin geleceğinin sinyallerini Hazine ve Maliye Bakanlığı takvimleriyle beraber yayımladı. Önümüzdeki dönemlerde biz de açık bankacılık, dijital bankacılık gibi önemli değişimlerin ve dönüşümlerin yaşanacağı bir döneme hazırlanacağımızı düşünüyorum.

Programın tamamı 👇🏻

Dr. Soner Canko

--

--

Soner CANKO

StartUp Dostu ® — FinTech Istanbul ® — SC Yönetim Danışmanlık ®